2 Haziran 2013 Pazar

GREENPEACE TEN MESAJ VAR

YAŞAM HAKKI VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN GEZİDEYİM 
“Kepçe girdi, ağaçları sökecekler!”

Bundan 5 gün önce, tarihe geçecek hikayenin ilk cümlesi bu oldu MehmetGezi Parkı’nda sakince, sağduyuyla direnmeye niyetli olan Taksim Dayanışması’na uygulanan şiddet çok yoğundu. Neyse ki fotoğraflar ve çağrılar sosyal medyada hızla yayıldı. Milletvekili Sırrı Süreyya Önder kepçenin önüne geçti ve kazı durdu. Gezi, rahat bir nefes aldı.

Fakat hemen ertesi gün daha büyük bir kuvvetle, Gezi Parkı’ndan çıkarılmaya çalışıldık. Kampanyacımız Cenk, gözaltına alındı ve mahkemeye sevk edildi. Biz Cenk’ten güzel haberler beklerken, bir yandan Gezi Parkı’nda çok daha büyük bir grup toplanıyordu. Konuşuluyordu: “Bu ağaçların hiç mi hakkı yok, bizim hiç mi hakkımız yok?”

Sonunda Gezi Parkı direnişi, ünlüsüyle ünsüzüyle, genciyle yaşlısıyla, dindarıyla ateistiyle, sağcısıyla solcusuyla bir toplumun ortak noktası oldu. Gezi Parkı, çınarlarının altında, çimlerinin üstünde, omuz omuza duran barış dolu binlerce insanı ağırladı. Hepimiz kararlıydık, biz burada oldukça ağaçların rahat edeceğini düşünüyorduk.

Sabaha kadar şarkılar söylendi, kitaplar okundu. İnsanların gözünde umut, ellerinde inançları vardı. Sabah 5’te Gezi Parkı’nı dolduran kalabalık uykuya dalacakken, bir ses duyuldu. Birden ortalık duman içinde kaldı. Biber gazı çadırlarımızı doldurdu, bizim olan yerden zorla çıkarıldık, aklımız ağaçlarda kaldı.

Bundan sonra, Türkiye tarihinde eşi görülmemiş bir hareket başladı: İnsanlar, yaşam hakkı ve ifade özgürlüğü için sokaklara döküldü. 31 Mayıs ve 1 Haziran, bu hakları geri almak için insanların ne kadar kararlı olduğunu gösteren iki gün. Uygulanan şiddet, insanları sindirmek yerine, sağduyularını ve özgürlük inançlarını canlandırıyor.

Televizyon kanalları güzellik yarışmaları, yemek programları yayınlasa da dünya basını, Türkiye’yi takip ediyor. Olanları sosyal medyada duyurmak da çok önemli. İstersen bunun için aşağıdaki örnek mesajları kullanabilirsin: 

Twitter'da paylaş: Gezi Parkı’nda atılan direnişin tohumu, şimdi ağaç oldu! Hepimiz : #gezideyim #direngeziparkı

Facebook'da paylaş: Gezi Parkı’nda atılan direnişin tohumu, şimdi ağaç oldu! Türkiye’nin dört bir yanındayız. İfade özgürlüğü ve yaşam hakkı için hepimiz: #gezideyim #direngeziparkı

Artık bugün her birimizin birer ağaç gibi özgürlük isteğimize kök salma günü.

Türkiye’nin dört bir yanında dayanışma günü.

Gezici doktorlara ihtiyaç var. Malzemeye ihtiyaç var. Şifresiz ağ bağlantılarına, sığınacak kapılara, morale, desteğe, inanca ihtiyaç var. En çok da sağduyuyu kaybetmemeye ihtiyaç var.

Ofisimiz İstiklal’de. Yaralanan ve temel yardıma ihtiyacı olan herkese kapımız açık. Hatta tam şu anda, ofisin önündeki sert müdahaleye maruz kalan yaralılara ilk yardımda bulunuyoruz. Aklında bulunsun.
Ayrıca Tabipler Odası yaralananlara doktorları ile şu adreste ilk yardım desteği veriyor:
TMMOB- MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI 
Adres: Katip Mustafa Çelebi Mahallesi İpek Sokak No:9 Beyoğlu / İstanbul
Tel: 0212 444 8 666 - 0212 252 95 00

İstanbul Barosu'nun da aşağıdaki durumlarda 7/24 avukat desteği bulunuyor:
İfade vermek gerekiyorsa toplu gözaltına alınma durumlarında, kimler gözaltında bilgisi sormak için tanık olunan insan haklarına aykırı müdahale şeklindeki olayları bildirmek için:
İstanbul Barosu
Tel: +90 (212) 251 63 25

14 Mayıs 2013 Salı

''SAVAŞTA KAZANAN OLMAZ'' Biz her türlü savaşa karşıyız...

Teröristler Reyhanlı'da bombalı eylem yapıyor,onlarca insanımızı katlediyor,Türkiye hükumeti Hatay'da güvenliği sağlayamıyor ve sonra çıkıp diyor ki saldırıyı Suriye'deki ''Alevi'' bir örgütün Antakya'daki uzantısı yapmış ihtimali üzerinde duruyoruz diyor ve ekliyor ;Alevi-Sünni çatışması yapılmaya çalışılıyor sağduyulu olmak gerekir. Kimlerin etnik çatışmayı körüklediği apaçık ortadadır. Padişah hüküm buyurdu:Özgür Suriye Ordusu teröristlerinin yaptığı katliamı görmeyin duymayın diye! Padişahım çok yaşa(!)Hatay halkı yüzyıllardır barış ve kardeşlik içinde yaşıyordu. Bu dönemde zorluklar çekiyoruz ama hiç kimsenin gücü aramızdaki kardeşliği bozmaya yetmeyecek. Türkiyeyi alelacele savaşa sokmaya çalışan,misliyle karşılık veririz,saldıracak güce sahibiz diyen iktidara not : ''SAVAŞTA KAZANAN OLMAZ'' Biz her türlü savaşa karşıyız...

12 Mayıs 2013 Pazar

Reyhanlı Cehennem Yeri Gibi

Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde gerçekleşen saldırıda ölü sayısı basından duyduğunuz gibi 43 değil,150'ye  yakın ölü ve çok sayıda yaralı var. Bir çok yanmış  cesedin kimliği tespit edilemedi. Hükumetin Analar ağlamasın diye başlattığı projeyi Hatay'daki analar ağlasın diye değiştirdiği görülüyor. Getirilen yayın yasağı ile halkı hiç kimse susturamaz. Bütün Dünya basını Reyhanlıyı konuşurken Türkiye'deki hiç bir yayın gerçek haberleri aktaramıyor. Gün geçtikçe Hatay'daki huzursuzluk artıyor. Reyhanlı patlaması ile ilgili Antakya'da ve Harbiye'de çok sayıda ev baskını ve göz altılar yapılmaya başlanmış. Devlet ve dış güçler Hatay'da Alevi- Sünni vatandaşlar arasına nifak sokmaya ve kışkırtmaya çalışıyor. Biz aylar öncesinden bunların olabileceğini söylemiştik. Özgür Suriye Ordusu olarak nitelendirilen teröristler hiç acımadan kendi halklarına kurşun sıkabiliyor ise çıkarları doğrultusunda Türkiye halkına da silah doğrultmaktan çekinmez. Terör kampları acilen kapatılmalı,sınır güvenliği oluşturulup giriş çıkışların yasaklanması gereklidir. Reyhanlıda basın kime mikrofon uzatsa, hükumete tepkili olduğunu söylüyor ve söyleyeceklerimizi yazacak cesaretiniz yok diye sitem ediyorlar. Halkın tepkisine ve söylediklerine bakılırsa Hatay'ın ve Reyhanlının önümüzdeki günlerde bu tip acı olaylarda gündeme gelecek olma ihtimali yüksek görünüyor.!

27 Aralık 2012 Perşembe

Suriye İzlenimlerim

Bugün bazı Suriyeli vatandaşlarla tekrar görüştüm. Özellikle ''muhalif '' olanlarla...
1. Erdoğan muhaliflerin gözünde hala çok iyi bir güven kazanmış durumda
2. Erdoğan'ın iyi bir lider olduğunu, onları destekler açıklamalar yaptığını,fakat artık bunların boş laftan öteye geçmediğini düşünenlerde var. Şu an onlara boş vaatlerde bulunduğunu düşünenlerde mevcut.
3. Suriye'deki muhalifler hala Esad gidince her şeyin çözüme kavuşacağı yalanına içten inanıyorlar.
4. Belirli bölgeler dışında normal hayatın devam ettiğini söylediler.
5. Suriye'deki olanların Irak,Mısır,Libya,Tunus gibi diğer Arap ülkelerdekinden farklı olduğu ve Suriye'dekinin devrim olduğuna inandıkları (!)
6. Yapılan gösteri ve eylemlerde Türkiye'de olduğu gibi gözaltıların olduğu
7. Ayrıca Esad'ın Venezuela'ya gideceğinin yalan olduğunu söylediler.
8. Esad yaptığı her açıklamada ülkesini kesinlikle terk etmeyeceğini söylüyormuş.Bu yapılan haberlerin psikolojik baskı olduğunu onlarda söylüyor.